Sinop'ta safra kesesi ameliyatı olan 29 yaşındaki 1 çocuk annesi kadın hayatını kaybetti.
            9 Mart 2017 tarihinde Sinop Atatürk Devlet Hastanesi'nde safra kesesi taşından ameliyat olmak için hastaneye giden Evli ve 1 çocuk annesi 29 yaşındaki Çiğdem Eriş girdiği safra kesesi ameliyatında  "aort damarının" yaralanması sonucu hayatını kaybetmişti.
            10 Mart 2017 tarihinde gözyaşları içerisinde defnedilen genç kadının mezarı geçtiğimiz günlerde  açıldı.
Eşinin ölümüyle büyük sarsıntı yaşayan Gökhan Eriş mezarın açılmasından dolayı acılarının ikiye katlandığını söyledi.
            Gazetemize gelerek konuyla ilgili açıklamada bulunan Gökhan Eriş; Ben aslında şikayetçi olmayacaktım fakat haftası geçtikten sonra olaylar öyle bir boyut kazandı ki  savcılık bize dedi ki  "Siz istemeseniz de o mezar açılacak cenaze adli tıpa gönderilecek," kulaktan kulağa da doktor hatası olduğu yönünde duyumlar aldık biz razı olmadık ve bize dediler ki "gizlilik soruşturması " kapsamında olacak Dolayısıyla bize mezarı açtırdılar acımızın üzerine ikinci bir acı daha kattılar bende bu işin takibini bırakmayacağım adli tıpa kadar bizzat gittim kendim olayın takibini bizzat kendim yapayım diye ama bizim orada hiçbir şekilde faydamız olmadı rahmetlinin cenazesi oradan çıkartılırken mezarlık ana baba günü gibiydi polisler, savcılar, olsun herkes oradaydı. Ve gücümüze giden bir diğer olayda şu oldu biz Ankara'dan cenazeyi Sinop'a getirdiğimizde akşam saat 19:30 falandı cenazeyi defnedeceğimiz sırada mezarlıkta kimse yoktu.
            3 adet belediye personeli ve hoca vardı.  savcı dahi gelmedi oldu bittiye getirilmeye çalışılıyor ben bu işin peşini bırakmayacağım takibini yapacağım.
Hepsinin raporları mevcut bir hata var ortada ve biz bu hatanın üstüne gitmedik. Geçen süre içerisinde başta yapmaları gereken olayı, yetkililer haftası gelince akıllarına getirdiler, bizim kanayan yaramızı tabiri caizse tuzladılar. Olay ihmal olduğu kadar bir baştan sağma durumda olduğunu düşünüyorum.
Ben elimden geldiği kadar kanımın son damlasına kadar hukuki mücadelemi vereceğim bu işin peşini bırakmayacağım şuanda şikayetçiyim sadece doktordan değil o gün o ameliyata giren doktorundan hemşiresine kadar hepsinden şikayetçi olacağım.
            Aort damarı diye bir damar varmış safra kesesine yakın bir yerden geçen bir damarmış bu damar yaralanmış ölüm raporunda da bu şekilde yazıyor.
            Ve işin enteresan bir tarafı daha var bana eşimin öldüğünü hastaneden hiçbir yetkili söylemedi sadece devletin polisi söyledi, doktoru arka kapıdan kaçırmışlar, yoğun bakıma bildiğiniz sivil polisleri, çevik kuvveti toplamışlar bir tane hastaneden yetkili yok bana eşimin öldüğünü onlar söyledi bu kadar mı önemsiz bir insanın değeri?

            Eşimin saat 09:30'da girdiği ameliyat ortalama olarak yarım saat kırk beş dakika olması gerekirken saat:11:00'da bize acil kan ihtiyacı olduğu söylendi ve bir terslik olduğunu sezinledim. Biz o sırada eşime lazım olan kan ihtiyacını yaklaşık olarak 7 kişiden kan alınarak sağladık.
            Saat: 13:30'da eşimi ameliyattan yoğun bakıma aldılar doktor bize bir açıklama yaptı, Elimdeki raporlara göre eşim yoğun bakıma alınırken durumu kötü ve tansiyonu yoktu yazıyor. Doktor bana yapmış olduğu açıklamada; Ben bu ameliyatı 3000-4000 kere yaptım daha önce başıma böyle bir şey gelmedi dedi.
            Bu ameliyat kapalı bir ameliyattı evet bir hatam oldu ama her şeyi toparladım dedi. Hastanın nabzı durup tansiyonu düşünce iç kanama geçirdiğini düşünerekten ameliyatı açık ameliyata çevirdik. Nabzı da atıyor, tansiyonu normale döndü şuanda hiçbir sıkıntı yok kanıda durdurduk ama 2 litreye yakın bir kan aktı kapalı bir ameliyattı ama açmak zorunda kaldık dedi. Doktor bire bir hatasını kabul etti ondan sonrada bir daha görmedim.          Gece boyunca bana durumunun her geçen saate göre daha iyiye gittiğini, gözünü açtığını, elini kıpırdattığını vs gibi ibarelerle oyaladılar.
             Saat 04:00 civarı polis memuru tarafından ex olduğunu öğrendim. Doktoru hastanenin arka kapısından kaçırmışlar o gün bugündür doktoru görmedim.
            1,5 Yaşında bir evladım var acımızı içimize gömdük kendimizi ona adadık sağ olsunlar ananesi, babaannesi, dedesi, dayısı hepimiz çocuğumuza adadık kendimizi acımızı içimize gömelim dedik ama bu mezarı yeniden açarak bizim acımızı ikiye katladılar.
            Ben gerekli yerlere gerekli şikâyetlerimi yaptım bu işin peşini asla bırakmayacağım dedi.Hastane yetkilileri ise sorularımıza cevapsız kalırken olayla ilgili soruşturma derinleştirilerek devam ediyor.
ÖZEL HABER:Kaynak:Flashaber/Nazire ŞEN

 

 

 

Muhabir: TE Bilisim