Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, Çin’in başkenti Pekin’de Çinli mevkidaşları Bilim ve Teknoloji Bakanı Yin Hejun ile Sanayi ve Bilgi Teknolojileri Bakanı Jin Zhuanglong ile bir araya geldi. Bakan Kacır, görüşmelerde elektrikli araçlar ve batarya yatırımları başta olmak üzere ikili iş birliklerini ele aldıklarını belirterek, “Önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarla hem elektrikli araç hem batarya alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz.” dedi.
Türkiye’nin Ar-Ge ve inovasyon ile sanayi ve teknoloji kapasitesinin geldiği düzeyi Çinli mevkidaşlarıyla paylaştığını belirten Kacır, “Türkiye’de yürüttüğümüz çalışmaları, özellikle dünyada öncü olduğumuz alanları paylaştım. Kendileri de Türkiye’nin elde ettiği kabiliyetleri ve geldiği seviyeyi yakinen takip etmekteler. Çin de yüksek teknoloji alanına muazzam düzeyde yatırım yapan ülkelerden biri ve bu sayede pek çok yenilikçi teknoloji alanında dünyanın öncü ülkelerinden biri olmayı başardı.” ifadelerini kullandı.
ELEKTRİKLİ ARAÇLAR VE BATARYA YATIRIMLARI
Elektrikli araçlar ve batarya yatırımlarının ziyaretin odak noktası olduğunu vurgulayan Kacır, “Batarya teknolojileri, elektrikli araçların mütemmim cüzü niteliğinde ve biz elektrikli araç ve batarya alanında Türkiye’yi üretim üssü haline getirmek istiyoruz. Türkiye’nin Otomobili Togg bu konuda attığımız önemli bir adım olarak Türkiye otomotiv endüstrisinin dönüşümüne hız kazandırdı.” şeklinde konuştu.
ÜRETİM KAPASİTESİNİ ARTIRMAYI HEDEFLİYORUZ
Kacır, önümüzdeki dönemde yeni yatırımlarla hem elektrikli araç hem batarya alanında Türkiye’de üretim kapasitesini artırmayı hedeflediklerini belirterek, “Çin pek çok elektrikli araç markasına sahip bir ülke, aynı zamanda batarya üretimi konusunda da dünyanın lider ülkesi. Bu anlamda önümüzdeki dönemde Çin firmalarının ülkemize yatırım yapmaları konusunda birlikte nasıl hareket edebileceğimizi muhataplarımızla değerlendirmiş olduk.” dedi.
YENİ İŞ BİRLİKLERİ
Bunun yanında görüşmelerde pek çok farklı alanda da iş birliklerinin değerlendirildiğini anlatan Kacır, “Sağlık endüstrisi bunlardan biridir; aşı, ilaç ve tıbbi cihaz alanında birlikte çalışmalar yürütebiliriz. Raylı sistem teknolojilerinde birlikte çalışmalar yürütebiliriz. Türkiye, bugün kendi elektrikli lokomotifini kendi imkanlarıyla üretebilen bir ülkedir. 160 kilometre/saat hızında elektrikli trenlerimizi kendi imkanlarımızla ürettik ve raylara indirdik. Yüksek hızlı trenlerin geliştirilmesi ve üretilmesi konusunda da önemli bir çaba ortaya koyacağız ve bütün bu süreçlerde uluslararası iş birliklerine de kapalı değiliz.” diye konuştu.
YENİLENEBİLİR ENERJİ
Türkiye’nin yenilenebilir enerji teknolojilerinde, güneş enerjisi konusunda Avrupa birincisi, dünya dördüncüsü olduğunu kaydeden Bakan Kacır, “Çin, güneş panelleri konusunda şu anda dünyada lider. Rüzgar enerjisi konusunda iddialı üretici ülkelerden biriyiz. Rüzgar türbinlerinin bileşenlerinin üretilmesi konusunda Avrupa’da ilk 5’teyiz. Bütün bu kabiliyetlerimizi, karşılıklı olarak geliştireceğimiz ortak projelerle daha ileri düzeylere taşıyabileceğimizi değerlendiriyoruz.” ifadelerini kullandı.
YENİLİKÇİ NÜKLEER SİSTEMLER
Nükleer enerji alanında yapılabilecek ikili iş birliklerine de değinen Kacır, “Yine dördüncü nesil nükleer santrallerde, ergimiş tuz reaktörlerinde Çin bu yıl ilk reaktörünü devreye aldı, bu da önemli bir alan. Biz, ilk nükleer enerji santralini Rusya ile iş birliği halinde Akkuyu’da hali hazırda kuruyoruz ve yakın zamanda Akkuyu devreye alınmış olacak. Bununla birlikte yenilikçi nükleer sistemler konusunda da Türkiye’de Ar-Ge ve inovasyon çalışmalarına hız kazandırmak istiyoruz.” şeklinde konuştu.
SANAYİ YATIRIMLARI
Bakan Kacır, “Önümüzdeki dönemde Çin ve Türkiye arasında bütün bu alanlarda bugünkünden daha ileri bir noktada bir iş birliği ortaya koymak adına ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bugün her iki bakanla da görüşmelerimizde bütün bu çalışmaları ele aldık. Ortak bilimsel çağrılar, ortak Ar-Ge projeleri bugünkü seviyeden daha ileri noktaya nasıl taşınabilir, bunları değerlendirdik. Sanayi yatırımları konusunda Türkiye, Çin markaları için Gümrük Birliği üyesi bir ülke olarak, Avrupa Birliği’ne açılan bir kapıdır. Bu anlamda Türkiye’de yatırım yapacak Çin firmalarına sunacağımız imkanları da değerlendirmiş olduk. Bütün bu çalışmalarımızın önümüzdeki dönemde sonuçlar doğuracağına inanıyorum.” dedi.