Sinop’ta, İnsan Hak ve Hürriyetleri (İHH) İnsani Yardım Vakfı Sinop Temsilciliği tarafından, İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırılarını ve Doğu Türkistan’daki zulmü protesto etmek amacıyla “Gazze Ölüyor Ayağa Kalk” programı düzenlendi.
Uğur Mumcu Meydanı'nda düzenlenen programa, Sinop Valisi Dr. Mustafa Özarslan, Sinop Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Şakir Taşdemir, İl Emniyet Müdürü Sibel Kılıçoğlu, kurum müdürleri ve vatandaşlar katıldı. Kur'an-ı Kerim tilavetiyle başlayan etkinlik, şiir ve ilahi dinletileri ile devam etti.
Programda açıklamalarda bulunan Sinop İHH Başkanı Fatih Özcan, "Biz nerede mazlum varsa, dinine mezhebine bakmadan, kardeşlerimizin yanındayız dedi. Biz inanıyoruz ki Siyonistler, öyle korkak bir millettir ki, en ufak kalabalığı gördüklerinde korkuyorlar. Meydanda 5-10 dakika bulunmakla ne olur demeyelim. Siz Pazar günü çıktınız buraya geldiniz. İlçelerden gelenler de var. Hepinizden Allah razı olsun. ” dedi.
Sinop Üniversitesi İlahiyat Fakültesi öğrencisi Faris Karakaş İHH adına yaptığı açıklamada, Gazze ve Doğu Türkistan'da yaşanan zulme dikkat çekerek "Mazlumun Yanındayız! Gazze ve Doğu Türkistan’ı Unutmuyoruz! Bugün burada sadece bir açıklama yapmak için değil, insanlığın vicdanını temsil etmek, dünyada unutturulmaya çalışılan acılara dikkat çekmek ve kardeşlerimizin sesi olmak için toplandık. Gazze'de ve Doğu Türkistan’da yaşananlar, sadece o coğrafyalarda olanların değil, tüm insanlığın, hepimizin meselesidir. Gazze’de çocuklar öldürülüyor. Doğu Türkistan’da bir millet susturulmak isteniyor. Bu sessiz çığlıkları duymak, bu acıya ortak olmak, zulme karşı bir duruş sergilemek, hepimizin insanlık görevidir. Unutmayalım, zulüm dünyanın neresinde olursa olsun, ona karşı durmak herkesin boynunun borcudur. Sevgili çocuklar; Sizler bu dünyanın en güzel umutlarısınız. Şu an aramızdasınız, gözlerinizde umut, yüzünüzde tebessüm var. Ama bilin ki, Gazze’de sizin yaşınızdaki çocuklar, savaş uçaklarının gölgesinde büyümeye çalışıyor. Oyuncak yerine bomba sesiyle tanışan çocuklar var. Uyurken yastık yerine taşları başına koyan, sabah okula değil, enkaz altındaki kardeşlerini aramaya çıkan çocuklar. Doğu Türkistan’daki çocuklar ise kendi dilini konuşamadan, kendi kültürünü yaşayamadan, anne-babasından koparılmış halde yaşıyor. O çocuklar da sizin gibi gülmeyi, koşmayı, kardeşliği hak ediyor. Siz onların umudusunuz. Sizlerin yüreğindeki merhamet, dünyanın değişmesi için en güçlü ışık. Sevgili gençler; Sizler bu ülkenin yarını, insanlığın vicdanısınız. Bilgiyle, cesaretle, kararlılıkla büyüyen bir gençlik olarak, sadece kendi geleceğiniz için değil, mazlumların da sesi olmak gibi büyük bir sorumluluğunuz var. Tarih, her zaman zalimlerin değil, zulme direnenlerin adını yazar. Bugün Gazze’de bir annenin, Doğu Türkistan’da bir çocuğun duasında belki de siz varsınız. Sessiz kalmayın. Sosyal medyada, sokakta, okulda, her platformda hakikati savunun. Sizin adalet aşkınız, kararlılığınız, dünyayı değiştirecek güce sahip. Bizler, evlatlarımızın geleceğe umutla bakabilmesi için barış dolu bir dünya kurmakla yükümlüyüz. Gazze’de yerle bir olan evler, bombalanan hastaneler, kaybolan hayatlar bizim de insanlık sınavımızdır. Doğu Türkistan’da dini, dili, kimliği yok sayılan kardeşlerimiz bizim de kardeşimizdir. Bize düşen, bu zulme karşı susmamak; dua ile, söz ile, bilinçle ve mücadele ile kardeşlerimizin yanında olmaktır. Dünya büyük bir sessizlik içinde. Ama biz bu sessizliğe teslim olmayacağız. Çünkü biliriz ki: Sessiz kalmak, zalime ortak olmaktır. Mazluma sırt dönmek, insanlıktan uzaklaşmaktır. Buradan dünyaya haykırıyoruz: Gazze yalnız değildir Doğu Türkistan sahipsiz değildir! Biz varız, kardeşlerimizin yanındayız! Bugün burada söz veriyoruz. Zulme rıza göstermeyeceğiz. Mazlumun sesi olmaktan vazgeçmeyeceğiz. Çocukların gülüşü silinmesin, annelerin gözyaşı dinsin diye mücadele edeceğiz. " ifadelerinde bulundu.
Program kapsamında çocuklara yönelik çeşitli etkinlikler de düzenlendi. Program yapılan dua ile sona erdi.
