Sinop'un Türkeli ilçesinde meydana gelen heyelanda enkaz altından çıkarılan yaşlı çiftin sağlık durumunun iyi olduğu belirlendi. Bölge gün ağarınca drone ile görüntülendi.
Türkeli Düz köyü Merkez Mahallesi'nde saat 23.40 sıralarında heyelan meydana geldi. Karların erimesiyle kayan dev toprak parçası, evleri önüne katarak sürükledi. Meydana gelen heyelan sonucu 4 ev ve 2 ahır hasar gördü. Evlerde bulunan 4 kişiden 2’si kendi imkanları ile kurtulurken, Mesut ve Fatma Kaya çifti ise enkaz altında kaldı. İhbar üzerine bölgeye AFAD, jandarma, itfaiye, sağlık, UMKE ve arama-kurtarma ekipleri sevk edildi. Ekiplerin yaptığı çalışma sonucu, enkaz altındaki yaşlı çift Mesut ve Fatma Kaya, 3,5 saat sonra kurtarılarak Ayancık Devlet Hastanesi’ne kaldırıldı.
Ayancık Devlet Hastanesi Başhekimi Uzm. Dr. Ecem Horata, yaşlı çiftin sağlık durumunun iyi olduğunu belirtti. Dr. Horata, "AFAD ve UMKE’nin başarılı çalışmalarıyla amcamız ve teyzemiz gece 03.30-04.00 sıralarında hastanemize getirildiler. Yapılan tetkiklerinde, tomografilerinde ve kan sonuçlarında şu an için kötü bir durum yok. Ama göçük altında kalan hastalarda beklediğimiz ‘crush’ sendromu diye bir durum oluşabilir. O nedenle hastaların kan tahlillerini yakın ve kısa aralıklarla kontrol ediyoruz. Onlarda da bir sıkıntı çıkmazsa birkaç güne taburcu etmeyi planlıyoruz. Bu ‘crush’ sendromu önemli bir durum. Yakın takip ve hızlı müdahale önemlidir. AFAD ve UMKE çok özenli bir müdahale ile ikisinde de herhangi bir kırık, yaralanma olmadan başarılı bir çalışma ile çıkarttıkları için şu an büyük bir problemimiz görünmüyor. Süreci yakından takip ediyoruz" dedi.
Enkaz altından sağ olarak çıkarılan Mesut Kaya, olay anını şöyle anlattı; "Yatmaya gittim yatak odasına, yattım o ara gözüme camdan şimşek çakar gibi bir şey geldi. Ne oluyor derken şöyle bir doğruldum ayaküstü, sonra başladı böyle çatır çatır sanki dolu yağar gibi. Karanlık tabi gece, baktım deprem oluyor herhalde dedim. Orada kapının arkasına sırtımı verdim, kafamı kirişin altına getirdim. Öyle bekledim orada. Birinci katta yatıyordum zaten evimiz iki katlı. Beton düşüyor yere kırılıyor yani orda kaldım bir müddet. Bağırdım ama etrafa kimse yok. Hanım var, kızım var. Onlar herhalde dışarda bulundu onu bilmiyorum. Ben başladım bizi kurtaran yok mu diye bağırmaya. Kimse var ki kaderime bağırdım. Bir müddet sonra AFAD geldi. AFAD elemanlarına, devletimize, hastanede olan bütün sağlık personeline hepsine çok teşekkür ediyorum. Yerden göğe kadar memnunum” diye konuştu.
Mesut Kaya’nın oğlu Şendoğan Kaya ise olay anında Zonguldak’ta olduğunu belirterek, "Zonguldak'tan geldim. O akşam baldızım da evin içerisindeydi. Orda mahsur kalmış. Bizde tabi Zonguldak'ta olduğumuz için elinde telefonla birlikte deprem oluyor zannetmiş. Bizim hanımı aradı saat 23.30'da, dedi ki deprem oluyor. Ne depremi, orası deprem olacak bir bölgemiz değil dedim. Işıklar sönmüş, tabi elektrikleri şimşek çakıyor zannetmişler maalesef. Sanıyorum elektrik kabloları kısa devre yaptı ondan öyle sanmış. Odada kalınca sıkışıp kalında bizi kurtarın diye bağırıp duruyor baldızım. Bu sefer ailem diyor ki cam var camdan çıkın deprem değildir diyor. O esnada onu yönlendirdi. Annem burada annemi kurtarın diye bağırıyor. Babamı kurtarın diyor. Bizi buradan kurtarsınlar diyor. O esnada ben muhtarı aradım. Onlar duymuş seferber olmuşlar. Tabi ki yol kapalı olduğu için diğer taraftan gelmeleri gerekiyor. Diğer taraftan gelmeleri için de diğer köydeki komşularımızı aradım. Onlarda çıktık dediler yardım etmek için ama yardım edecek bir şey yok AFAD olmadıktan sonra bunların oradan çıkma şansı yok. Neticede AFAD olsun, 112 Acil servis olsun bunlar hepsi sağ olsunlar geldiler sağ salim onları oradan çıkardılar." ifadelerinde bulundu.