DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Sinop ziyareti kapsamında basın mensuplarıyla bir araya gelerek ekonomik gelişmeler, iş dünyasının yaşadığı sıkıntılar ve çözüm önerileri hakkında açıklamalarda bulundu.

SİNOP’TA GAZİLER GÜNÜ KUTLANDI
SİNOP’TA GAZİLER GÜNÜ KUTLANDI
İçeriği Görüntüle

Bir dizi program ve etkinlik için Sinop’a gelen Babacan, ilk olarak Sinop Ticaret ve Sanayi Odası toplantı salonunda basın mensuplarıyla buluştu. Toplantıda Babacan’ı Sinop Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Salim Akbaş karşıladı. Akbaş, Babacan’ı Sinop’ta ikinci kez ağırlamaktan duyduğu memnuniyeti dile getirerek, “Sayın Genel Başkanım Hoş geldiniz ilimize” ifadelerini kullandı.

Toplantıda söz alan Akbaş, son yıllarda iş dünyasının yaşadığı ekonomik sıkıntılara dikkat çekti. Akbaş, " 4 yıl içerisinde ekonomik anlamda temsil ettiğimiz kurumun üyelerinin içinde bulunduğu durumun tekrar gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum. Özellikle son dönemde yüksek faiz oranları ve finansala erişimle ilgili çok ciddi sıkıntılar yaşadı iş dünyası. Enflasyonu önleme ile ilgili alınan tedbirlerde de dövizin baskılandığını düşünen bir üretici kesim var buda uluslararası rekabeti engelliyor. Özellikle ihracatçı ve ilimizde de sanayi alanında ihracat yapan işletmelerin bu tarz sıkıntıları olduğunu sizlere paylaşmak istiyorum. Bunu dene söylüyorum? Çünkü önceki hükümetlerde Ekonomi Bakanı olarak görev yaptınız .Ekonomi alanında yetkinliğinizi biliyorum o nedenle bu sorunu öncelikli olarak aktarmak istedim. Umarım önümüzdeki günlerde iş dünyası alınan tedbirlerle bu sorunu bertaraf eder ama nasıl bir teknikler bertaraf edileceği konusunda siz yetkilisiniz." diye konuştu.

Ardından konuşan DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Sinop, Emekliler başta olmak üzere insanların huzurlu yaşadığı bir şehirken, başta emeklilerimiz olmak üzere hayat pahalılığının, geçim sıkıntısının çok yaygınlaştığı, insanların günlük temel gıda ihtiyaçlarının dahi temininde güçlük çektiği bir dönemde şuanda Türkiye maalesef. Ticaret ve Sanayi ile uğraşan insanımız, esnafımız, KOBİ’lerimiz, sanayicilerimiz, tarımla uğraşan insanlarımız aslında alın teriyle, bileğinin gücüyle, akıl teriyle çalışan her kim varsa şuanda Sinop’ta ve Türkiye genelinde türlü türlü güçlükler yaşıyor. Sosyal adaletin tamamen bozulduğu, fırsat eşitliğinin bozulduğu, kolay para kazanma yollarının çoğaldığı, kestirmeden zengin olma yollarının bazı insanlar için açıldığı Türkiye’de maalesef şuanda hem gelir dağılımı hem de servet dağılımı çok çok bozulmuş durumda. TÜİK gelir dağılımını açıklıyor. Ne kadar güvenebiliriz verilerek o ayrı bir konu ama gelir dağılımında son 190 yılda Türkiye’de sürekli bozulma var. Bir de servet dağılımı denen bir şey vardır. Bunu da İsviçreli bir kuruluş bütün Avrupa ülkeleri için düzenli olarak çalışıp yayınlıyor. Çünkü, Türkiye’de yaşayan insanların ya da vatandaşlarımızın servetinin bir kısmı Türkiye’de bir kısmı başka ülkelerde olabiliyor. Dolayısıyla, İsviçre’den bakıldığında o servet daha kolay ölçülüyor. Buna baktığımızda Türkiye’de ki toplam servetin yüzde 40’ı sadece yüzde 1’lik bir kısmın elinde. Türkiye servet dağılımının en bozuk olduğu ülke. Servet dağılımındaki bozulma da devam ediyor. Niye devam ediyor? Çünkü, iktidara yakın ya da kamu yöneticilerine yakın olup onların açtığı özel rekabetsiz alanlarda şuanda Türkiye’de çok kolay bir yol. Bu yola giren, yanlış ilişkilerle kayıt dışı hatta yasadışı ilişkilerle o yollardan para kazananlar bakıyorsunuz ismini bilmediğiniz, duymadığınız bir sürü insan birden yüz milyonlarca dolar servet sahibi olarak karşınıza çıkıyor. Bakıp “bu kimmiş” diyorsunuz. Birden milyon dolarlık kuruluş, milyon dolarlık insan. Böyle bir ülkede topyekün büyüme topyekün zenginleşme olmaz. Toplam büyüme rakamlarına baktığımızda yine TÜİK’ inanıyorsak yüzde 4’lük büyüme oranları var ki, benim ekonomi yönettiğim yılların ortalaması yüzde 7 buçuktur. Ben 11 yıl ekonominin başında durdum. Şuanda yüzde 3,4 büyümeyi hükümet müjde olarak açıklıyor. Eğer iniyorsak o büyüme rakamlarına o da ayrı bir konu. Fakat, bu büyümeden kim istifade ediyor diye baktığımızda gerçekten alın teriyle çalışanlar, akıl teriyle çalışanlardan öte özel ilişkilerde kolay para kullanma yollarına açılmış insanlar.” Dedi.

Muhabir: Mustafa Usta