HABER 57

SİNOP KALESİ SURLARINDA 2 BİN 500 YILLIK KIRLENT ORTAYA ÇIKTI


 

Sinop Kent Meydanı Projesi kapsamında gün yüzüne çıkan Sinop Kalesi duvarlarında 2 bin 500 yıllık olduğu tahmin edilen kırlent ortaya çıktı.  

Sinop'un tarihi güzelliklerinin gün yüzüne çıkması amacıyla başlatılan Kent Meydanı Projesi çerçevesinde, binlerce yıllık kale surlarının önündeki yapıların kaldırılmasının ardından kentin tarih zenginliği gün yüzüne çıkmaya başladı. Millet bahçesi yapılacak olan askeri gazinonun arka kısmında bulunan kale duvarı üzerinde boğa başlığı figürleri ortaya çıktı. M.Ö. 120 ve M.Ö. 63 yılları arasında Anadolu'da hüküm süren Sinop doğumlu Kral 6. Mithridat dönemine ait olduğu tahmin edilen figürler, dönemin güç sembolü olarak taşlara işlenmiş. Krallık binalarının girişlerine ve çeşitli tapınaklara yerleştirilen figürler, milattan önce boğaya verilen önemi anımsatıyor.

“BİR AYİNDE KULLANILAN KURBAN TÖRENİNDEKİ ANIYI TAŞA RESMETMİŞLER”

Sinop Tarih ve Kültür Araştırma Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Cemalettin Kaya; “Bu kırlentler, boğa başlığı gerçek yerinde değil sonradan buraya taşınmış. Ama Sinop'taki olan mabetlerden, tapınaklardan, antik çağ saraylarından, yapıların girişlerinde ve çatı altlarından alınmış. O devrin bizim halk dilinde öküz, boğa bunlar antik çağın hem falcılıkta kahinlerin kullandıkları hayvanlar. Dolayısıyla da güç ve makam sembolü olarak bu şekilde kırlentler sergilenmekte. Kale surlarının üzerinde bunun gibi birçok eser var. Bunlar kalenin zamanla onarımları esnasında tapınaklardan, mevcut diğer yapılardan söküldükçe buraya da hazır boyutlandırılmış taş parçası olarak. Herhalde bir ayinde kullanılan kurban törenindeki anıyı taşa resmetmişler.”

“HER ŞEYİN BELGESİ MEVCUT”

Kaya, Sinop arkeolojisi hakkında ilk yazılı kaynak olan ve M.Ö. 64 ile M.S. 24 yıllarında yaşamış Amasya doğumlu Yunan tarihçi ve filozof Strabon'un, yazıtlarında Sinop Kalesi surlarının dünyanın en güzel surları olduğundan bahsettiğini dile getirdi. Kaya, "Bu surların dış duvarları zamanla soyulmuş, binalarda, okullarda, cezaevinin ve hükümet binasının yapımında kullanılmış, içerisindeki yığıntı kalmıştır. Antik çağ, Roma, Ceneviz hatta Osmanlı'da bütün kayıtlarda bunları kimin onaracağı, nasıl ihale yapıldığı her şeyin belgesi mevcut.”