Adalet Bakanlığı tarafından 2019 yılında açıklanan İnsan Hakları Eylem Planı’nda, kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik iyileştirme yapılacağına ilişkin taahhütte bulunulmasının ardından herhangi bir iyileştirme yapılmadığını belirten avukatlar, Sinop Barosunda basın açıklaması yaptı.
Baroda gerçekleştirilen basın açıklamasında konuşan Sinop Barosu Kamu Avukatları Komisyonu Başkan Yardımcısı Nurgül Öztürk; “Sayın Cumhurbaşkanı tarafından 2019 yılında Yargı Reformu Strateji Belgesinde Kamuda çalışan avukatların farklı statülerde çalışmaları, denetimleri, mali ve özlük hakları ile ilgili konuların yeniden düzenlenmesi gerektiği, Maaş ve özlük haklarının yetersiz olması sebebiyle kamuda avukat çalıştırmanın güç olduğu, statülerinin ve özlük haklarının yeniden düzenlenmesi yönünde sorunların çözüleceği ifade edilmişti. 2021 yılında da dönemin Adalet Bakanı Sayın Abdülhamit Gül tarafından meclis kürsüsünden; “Kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik çalışma yapacağız.” ifadeleri kullanılarak kamu avukatlarına söz verilmiştir. İnsan Hakları Eylem Planının Uygulama Takviminde, “Savunmanın Güçlendirilmesi ve Avukatlık Hizmetlerinde Kalitenin Artırılması” başlığı altında, kamu avukatlarının çalışma esaslarına ve özlük haklarına yönelik iyileştirme yapılacağı, sorumlu kurumun Hazine ve Maliye Bakanlığı olduğu ve 2 yıllık süre öngörüldüğü belirtilmiştir. Yine Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın 2016 ve 2023 yıllarında katılmış olduğu televizyon programlarında Kamu avukatlarının devlete ve hazineye kazanç sağladıklarını, sorunlarını yakinen bildiğini, emekleri ile mütenasip bir gelire sahip olmadıklarını, Sayın Cumhurbaşkanımızın da Kamu avukatlarının durumlarının iyileştirilmesi konusunda talimatının olduğunu ifade ederek kamuda çalışan meslektaşlarımıza söz vermiştir. Tüm bu sözlere karşılık bugün kamuda çalışan avukatlar adına bizlerin de bir sözü var diyoruz. 17 yıl önce hakim ve savcılarla aynı mali haklara sahip olan kamu avukatları gelinen noktada eğitim düzeyinin daha yüksek olduğu mahkeme yazı işleri müdürü, eğitim düzeyinin eşit olduğu hakim ve savcı maaşından çok daha düşük bir maaş karşılığında, yüksek mesleki sorumluluk ve ağır iş yükü altında çalışır hale gelmiştir. Sayın Adalet Bakanı Bekir Bozdağ’ın da belirttiği gibi, kamuda çalışan meslektaşlarımızın hazineye katkısı, talep ettikleri iyileştirmenin kat ve kat üzerindedir. Kamuda çalışan avukatlar hazineye yük değildir.” Dedi.
Açıklamalarına şu şekilde devam eden Öztürk; “Kamu Avukatları 1943 yılından bu güne dek 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun “Avukatlık Hizmetleri Sınıfı” kapsamında, Cumhuriyet savcıları gibi kamu gücünü temsil etmekte, yargı önünde yürütmenin temsilciliğini yapmakta, davalarda devleti savunup devlet yararını korumak için çalışmakta, idarenin iş ve eylemlerinin hukuka uygun olması ve kamu hizmetlerinin hukuki anlamda güvenirliğinin sağlanması için çaba sarf etmektedir. Bu çabaya karşılık olarak maalesef Sayın Cumhurbaşkanı ve Sayın Adalet Bakanlarınca tespit edilen sorunlar çözülmemiş, verilen sözler tutulmamış, kamu avukatlarının mali ve özlük haklarına yönelik bir iyileştirme yapılmamıştır. Verilen sözlerin üzerinden seneler geçmiş, Yargı Reformu kapsamında 6 Yargı Paketi çıkarılmış fakat kamu avukatlarına dair hiçbir düzenleme yapılmamıştır. Son çıkarılan 7. Yargı Paketinde de kamu avukatlarına yer verilmemiştir. Kamuda çalışan meslektaşlarımızın ana sorunu yedi sene önce Sayın Bekir Bozdağ’ın da belirttiği gibi; kamu avukatlarının vekili olduğu idarenin teşkilat yapısına entegre edilmesi, yeknesak bir teşkilat yapısının bulunmamasıdır. Bu sorun ancak tüm kamu avukatlarının tek çatı altında toplanması ve 2802 sayılı Hakimler ve Savcılar Kanununda olduğu gibi kendi teşkilat yasalarına sahip olmaları ile çözülebilecektir. Ancak bu husus mevzuat değişikliği gerektirdiğinden gelinen bu aşamada mali haklarının düzeltilmesi bir nebze olsun yaralarına merhem olacaktır. Bu sebeple öncelikle kamuda çalışan meslektaşlarımızın ek göstergeleri 5400 ek gösterge rakamında yükseltilmeli, özel hizmet tazminatı ve ek ödeme oranları artırılmalı, 659 sayılı Kanun Hükmünde Kararnameye 20.000 gösterge rakamı üzerinden ödenecek bir ek tazminat maddesi eklenmeli, emekli olacak meslektaşlarımızın hakları da gözetilerek 20.000 gösterge rakamı üzerinden ödenecek ek ödeme Emekli Sandığı Kanununa eklenmeli, vekalet ücretinin tamamı Avukatlık Kanunu gereğince avukata ait olmalı ve tavan uygulamasına son verilmelidir. Kamuda görev yapan tüm meslektaşlarımız adına, ortak basın açıklaması metnine katılan Barolar olarak, verilen sözlerin takipçisi olacağımızı ilan ediyoruz. Başında ‘işçi, işsiz, stajyer, kamuda çalışan’ unvanlarından hangisi olursa olsun mücadelemizin tüm avukatlar için ortak olduğunu biliyor, mesleğimizin hak ettiği saygınlığı elde edinceye dek çalışmaya devam edeceğimizi beyan ediyor, imtiyaz değil, itibar istiyoruz.” İfadelerine yer verdi.