Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, önceki yıllara göre hamsinin
et verimliliğinin düştüğünü belirterek, kontrollü avlanma için 6 Karadeniz ülkesinin bir araya gelerek ortak kararlar alması gerektiğini söyledi.
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun, Karadeniz’deki yoğun hamsi avcılığının kontrol altına alınmadığı takdirde gelecek yıllarda farklı sorunlara yol açabileceğini belirtti.
“6 KARADENİZ ÜLKESİNİN ORTAK BİR KORUMA POLİTİKASI OLUŞTURMASI BİLİM DÜNYASI AÇISINDAN ESAS SORUNUN ÇÖZECEK OLAN ANA ANAHTARDIR”
Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Avlanma Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Samsun yaptığı açıklamada; “Bilim insanları olarak biz yıllardır hamsi stoklarının yıllardır üremelerini ve göçlerini araştırıyoruz. Son 20 yılda hamsi balığı üzerindeki aşırı avcılık ayrıca küresel ısınma nedeniyle de denizlerimizde su sıcaklıklarının artması, sıcak suların olduğu denizlerde pretedor olarak adlandırdığımız yani diğer balıklarla beslenen diğer türlerin de Akdeniz ve Ege üzerinden Karadeniz’e gelmesi sonrası Karadeniz ekosistemi oldukça değişti. Daha başka değişiklikler var. Kirlilik faktörleri var. Bir çok faktörün sonucunda hamsilerin hayat döngüleri eskiye göre daha farklılaştı. Bunun sonucunda hamsilerin büyüme performansları kondisyon faktörü dediğimiz et verimlilikleri daha küçüldü. Bu seneki av sezonunda avlanan hamsilerin büyük çoğunluğunun 6, 7, 8 santimetre boyunda oldukları ve bu boy grubundaki hamsilerin erginleşmemiş yani hiç ürememiş hamsiler olduklarını biliyoruz. Bu hamsilerin Karadeniz’de ki toplam hamsi stoku içerisindeki miktarının 160, 200 bin ton civarında olduğu öngörülüyor. Bu kadar küçük hamsilerin avlanması bizim ülkemizde bu hamsileri avlanmasına ilişkin 9 santimetre yasağı olmasına rağmen komşumuz Gürcistan ve Abbasya bölgesinde bu avcılık faaliyetleri devam etmektedir. Gırgır tekneleri üzerlerinde bulunan bir sistem sayesinde bu 6,8 santimetre olan küçük hamsiler elenebiliyor ve daha iri olanlar piyasaya kasalarlar sevk ediliyor. Dolayısıyla küçük hamsilerin denizde avlandıktan sonra yeni hayatları sona eriyor. Bir daha üreme şansları olmuyor. Ortak akılla, sinerjiyle, ortak koruma politikalarıyla Türk balıkçısının modern gemilerinin, teknolojik cihazların her sene daha çok arttığını biliyoruz. Her türlü hava şartında bizlere balığı sofralarımıza getiren balıkçılarımızın yaptıkları bu çaba sonucu hamsi balığını tüketiyoruz. Onlar bizden daha çok şikayetçiler ve daha çok dertliler. Çünkü bu stoklar azaldığı zaman ilk etapta zarar görecek kendileri. Bunu çok iyi biliyorlar. Eğitimlerde ve bir çok toplantılarda beraber oluyoruz. Onlar elinden gelen hassasiyeti gösteriyorlar. Bizim ülke olarak bu hamsiyi bizden sonraki nesillere aktarabilmek için sadece Türkiye Cumhuriyetinin alacağı kural ve önlemler değil. Gürcistan, Abbasya, Ukrayna, Romanya, Bulgaristan, Moldavya gibi 6 Karadeniz ülkesinin Karadeniz ekonomik topluluğu çerçevesinde ortak bir denetim faaliyeti, ortak bir koruma politikası oluşturması bilim dünyası açısından esas sorunun çözecek olan ana anahtardır.” Dedi.
“GEREKLİ TEDBİRLERİN ACİLEN ALINMASINDA FAYDA VAR DİYE DÜŞÜNÜYORUZ”
Samsun, son olarak; “2022,2023 av sezonunda olduğu gibi hamsi avcılığında süreç böyle devam ederse, yani avlanan hamsilerin büyük çoğunluğu 6 ve 8 santimetre boyunda yani erginleşmemiş bireylerle oluşuyorsa bu bizim gelecek yıllarda hamsiyle ilgili çok kötü sürecin beklediğini, bu kadar da olsa hamsiye ulaşabilme imkanımızın olamayacağını bize gösteriyor. Bu açıdan gerekli tedbirlerin acilen alınmasında fayda var diye düşünüyoruz. “ ifadelerine yer verdi.